Uzun zamandır baskılı devre yapmıyordum. Zaten işin en sevmediğim kısmı da budur. Uzun süren düzgün kuşe kağıt araştırmam nihayet sonuçlandı ve 140 gram kuşe kağıt ile yazıcıdan çıkış alıp ütüyle pertinaksa aktardım. Sonra ikincisini de denedim. İlki daha iyi gibi göründü, kalemle biraz rötuş yaptım ve iyi göründü. Internette Hazar'ın videosunu bile seyrettim, sonunda artık FeCl3 kısmını da siz yaparsınız demiş, ben yapamadım işte
Gelgelelim şu FeCl3 zımbırtısı, ısttım olmadı, benim zamanımda pakette topak halindeydi. Şimdi sıvı olmuş, dozajı nedir bilemedim. En sonunda mini fırına koyup sıcaklığı 60 derece yaptım, hani 50 iyidir ama biraz fazladan birşey olmaz diye. Ama gecenin bir saatinde işe kalkışınca uyuya kalmışım ve sabahın beş,inde fırlayınca baktım ki durum çok iyi değil.
Sonuçta başaramadım. Ama zorlasam kullanabilirim ama işin içinde mükemmeliyetçilik var ya, hem Kapibara'ya da ayıp olur devresini böyle ucubik pertinaksa layık görürsek. Tekrar deneyeceğim, acaba tuzruhu mu denesem? Daha çabuk olur herhalde.
Bu arada Arma Ümraniye'de nerede acaba sevgili Ersoy? İnternet'ten baktım, yakalayamadım. Eğer bu hafta yolun Karaköy'e de düşerse buluşabiliriz. Daha kondansatör ve köprü diyot almam lazım. Hızlı başladım ama araya çok iş girdi.