DIY Audio Türkiye Forum

[Amatör]

Mesele cesaret meselesi değil,vakit meselesi.
Yaptığım amplinin tasarımcısı ben değilim.Tasarımcısı bu ampliyi uzun zaman test etmiş zaten,sorunsuz.
Daha önce denediğim classA için tasarladığım kasa Hamit Bey in bu amplisine nasip oldu.İlk denediğim classA amplide 1mhz seviyesindeki osilasyonu engelleyemediğim için devam edemedim.Ha,osilasyonu kendimce engelledim ancak duyulabilir frekans bandının üst kısımları geri çekildi.
Dediğiniz çok doğru,böyle bir besleme üzerine baya yük çektiğinden 500W trafonun bir bölümünü üzerindeki ısı ile elimine ediyor.Yani verim daha da düşüyor denilebilir.

[onursal]

Mesele cesaret meselesi değil,vakit meselesi.
Yaptığım amplinin tasarımcısı ben değilim.Tasarımcısı bu ampliyi uzun zaman test etmiş zaten,sorunsuz.
Daha önce denediğim classA için tasarladığım kasa Hamit Bey in bu amplisine nasip oldu.İlk denediğim classA amplide 1mhz seviyesindeki osilasyonu engelleyemediğim için devam edemedim.Ha,osilasyonu kendimce engelledim ancak duyulabilir frekans bandının üst kısımları geri çekildi.
Dediğiniz çok doğru,böyle bir besleme üzerine baya yük çektiğinden 500W trafonun bir bölümünü üzerindeki ısı ile elimine ediyor.Yani verim daha da düşüyor denilebilir.

Vaktin olur da gıbızlanırsan yaparız birlikte
Yani biz amatörler için bir deyimdir bu. İlla birşey yapmak gibi bazen huylarımız ortaya çıkmaktadır bilirsin. Örnek ben Özgür'e Technics ampliyi yaptıktan sonra gıbızlanmaya başladım. Amacım plaklarımın kaydı için PC ye bağlı ve üzerinde PPM olan bir ampli yapmaktı. Gel gör ki uygun ölçülerde kutu bulamadım. Toplamda 1 adet hazır kutu ve 3 adet hurda ampli temin ettikten sonra çaresiz PIONEER amplinin kutusunu kullanmaya karar verdim. Zar zor da olsa PPM koyabileceğim bir kısım var idi ön panelde.
Tasaım meselelerine gelirsek.
CLASS-A gibi bir sisteme giriyorsan tasarımcının değerlerini tutturamayacağını bliyorsundur. Özellikle transistörlerin BETA ları konusunda ciddi hataların olabilecektir. Çünkü tasarımcı uygun kazançlı transistörler kullanabilir. Sana ise sadece transistörün adını soyadını verebilir. halbuki bir seriiden alınmış bir transistörün kazancı 50 iken bir diğeri 75-100 olabilir. Bu durumda pasif devre elemanları hesapları ile sonuca gitmen gereklidir.
Osilasyonların yegane sebebi ne yazık ki sistemin şaseleme (GROUNDING ve SHIELDING) işleri ile ilgilidir. Bu deyim çoğu arkadaşta sistemi TOPRAKLAMA olarak algılanmaktadır. Değildir.
Besleme devresinin nereye yapılacağından tut ta ampli çıkış modüllerinin nerelere yerleştirileceğine kadar ve hatta giriş konnektörünün bağlantılarından tut ta hoparlör bağlantısına kadar bağlantı teknikleri ve kullanılan malzemelerin kalitesi ile doğrudan ilgilidir.
Keza sistemde kazanç gerektiren devre varsa bunların özel meteryallerle EKRANLANMASI hususudur.
Nasıl ki bir ses iletimi için kullanılan kablolar SHIELDED (Ekranlı) ise aynı olay kazanç gerektiren devreler için de gereklidir.
En basit örnek TV lerde kullanılan TUNER'lerdir.

[birgitay]

Ampliyi hallettik , beslemeyi hallettik ancak hoparlör vede kasa kaldı Mesela Fullrange bir hoparlör vede kasayı nasıl yapmak lazım ? Artık biliyorum ki Free air resonanstan kasanın içindeki resonansları yok etmek. Ancak bunu eq. ile yapılırken , Hi-fi sistemlerde nasıl yok ediliyor ? Yada bu sistem Hi-fi tekniğinde geçerli değilmidir?

[onursal]

Ampliyi hallettik , beslemeyi hallettik ancak hoparlör vede kasa kaldı Mesela Fullrange bir hoparlör vede kasayı nasıl yapmak lazım ? Artık biliyorum ki Free air resonanstan kasanın içindeki resonansları yok etmek. Ancak bunu eq. ile yapılırken , Hi-fi sistemlerde nasıl yok ediliyor ? Yada bu sistem Hi-fi tekniğinde geçerli değilmidir?

Halledememişsin
Free air rezonans frekansını yok edemezsin. Bu hoparlörün kasaya yerleştirilmeden (Boştaki) rezonansa gelme değeridir ve tamamen hoparlörün fiziksel yapısı ile ilgilidir.
Hoparlör kabini yapmanın ise tek esası vardır.
Free air rezonans frekansına yakın rezonans değerini kabin ile de elde edebilmektir. Bunun tek yolu ise kabinin ebatlarıdır.
Kabin boyutlarını etkileyen tek değer ise hoparlörün TS değerleridir.
Ayrıca kabin içi izolasyon ve kabinin yan kısımlarının titreşmesi rezonans frekansının yükselmesine veya birkaç bölgede rezonansa gelmesi demektir ki, külliyen işi çıkmaza sokmaktadır.

[birgitay]

Ben onu sormadım ki ? Kasanın içindeki rezonasnları parametrik eq ile yok edemeyişimizin sebebi , Hi-fi tekniğinde eq. olmaması mı ? Yani az malzeme yüksek kalite olduğundan kasaya sadece doğal şartlardan yapılabilmiş sünger yada izole malzemesi ilemi ancak bazı frekanslar kesilebiliyor ? Crossover vs.de görmedim

[onursal]

Ben onu sormadım ki ? Kasanın içindeki rezonasnları parametrik eq ile yok edemeyişimizin sebebi , Hi-fi tekniğinde eq. olmaması mı ? Yani az malzeme yüksek kalite olduğundan kasaya sadece doğal şartlardan yapılabilmiş sünger yada izole malzemesi ilemi ancak bazı frekanslar kesilebiliyor ? Crossover vs.de görmedim

Kasanın içerisindeki rezonans (Buna uğultu da denir) ne EQ ile ne de başka bir şeyle kesemezsin.
Hi-Fi tekniğinde EQ vardır. Ama kullanıcılar tasvip etmezler. İyi kalite Hi-Fi cihazlarda EQ kullanmaya gerek duyulmaz.
Bizim Amatör arkadaşımız olsun Özgürece olsun kendi cihazlarında EQ kullanmıyorlardır. Bunun sebebi amplilerinin yeterli band genişliğine sahip olmasıdır.
Kasa içerisine yerleştirilen sünger veya benzeri malzeme kasanın ttreşimine engel olamaz. Nispeten içerdeki ses yansımalarını abzorve ederek titreşimi en aza indirebilir.
Bunu en son Özgürece'ye önermiş ve gerekli malzemeyi göndermiştim.
Gerekenleri yaptıktan sonraki ses değişikliğini kendisi gelirse anlatabilir.

[birgitay]

Onursal abi niy hep Özgür'ün amfisi ? Başka Amplifikatör yapmadın mı hiç ? Class A vs. vs. ?

[aka]

Sorduğum sorulara nedense cevap gelmiyor, beklemiyorumda zaten.
Birgitay usta, muhtemelen bildiğin şeyleri anlatacağım, Kabin olayı basite alınacak bişey değildir, bana göre kalitenin başladığı yerdir, zamanında bu işle fazla uğraştığım için elde yapma kabinleri tavsiye etmem, boşuna uğraşıp kendini üzme, sebep, aynı hoparlörü bulup fabrika verilerine göre kabin yapsanda istenilen sonucu alamayabiliyoruz, en azından kullanılan ağaç malzemenin kalitesi bile etken olabiliyor, örneğin bir çok orjinal hoparlör ve kabine baktığımızda olması gereken vas değerleri bile tutmuyor. port işi ise ayrı bir dert, yaptığımız kabin istenilen frekansları dengeli yansıtsa bile seste hacim yoktur, ve kabin denemek demek ciddi masraf demektir, Ayrıca güdük gibi değilde boylu kabinler daima iyidir, 5w ses için bile, fakat malum fiyatlarda ona orantılı gitmekte. işin kötü taraflarından biride, artık piyasamızda kaliteli sürücü bulmak neredeyse imkansız, süsten öteye gitmiyorlar. eskiden 40cm çapında 10w gücünde sürücüler vardı, dolayısıyla yapacağın masrafı düşünerek hazır bir kabine yönelmek işin doğrusu. 1500-2000 tl cıvarı iyiye yakın ikinci eller bulmak mümkün. örneğin, geçenlerde bir çift TANNOY vardı.malun sitede.
EQ konusuna gelince, evet hifi ciler eq kullanmaz dı, oda eskidendi, şimdi yabancı hifi cilerin raflarında eq görmek pek mümkün, vede onların olanakları bize göre daha fazla olmasına rağmen, neden acaba. tabiki bu arada stüdyo kayıtlarının kalitesinide düşünmek lazım, acaba bununla alakalı olabilirmi, cd nin üzerinde DDD yazabilir ama ana kaynak nasıl dı acaba.

[ozgurece]

Resimde de görüldüğü üzere ,Onursal Hocamın yönlendirmesi doğrultsunda yaptığımız izalosyon, kabin titreşimini engellemek için, İçeri konulan gevşek hurç ise iç sönümlendirme malzemesi kullanarak montajlandı, ayrıca Ebay dan Satın aldığımız ,Hocamın önerdiği hoparlör filtresi ile KAbinler orta seviye üzerine çıkardık .

[birgitay]

Sorduğum sorulara nedense cevap gelmiyor, beklemiyorumda zaten.
Birgitay usta, muhtemelen bildiğin şeyleri anlatacağım, Kabin olayı basite alınacak bişey değildir, bana göre kalitenin başladığı yerdir, zamanında bu işle fazla uğraştığım için elde yapma kabinleri tavsiye etmem, boşuna uğraşıp kendini üzme, sebep, aynı hoparlörü bulup fabrika verilerine göre kabin yapsanda istenilen sonucu alamayabiliyoruz, en azından kullanılan ağaç malzemenin kalitesi bile etken olabiliyor, örneğin bir çok orjinal hoparlör ve kabine baktığımızda olması gereken vas değerleri bile tutmuyor. port işi ise ayrı bir dert, yaptığımız kabin istenilen frekansları dengeli yansıtsa bile seste hacim yoktur, ve kabin denemek demek ciddi masraf demektir, Ayrıca güdük gibi değilde boylu kabinler daima iyidir, 5w ses için bile, fakat malum fiyatlarda ona orantılı gitmekte. işin kötü taraflarından biride, artık piyasamızda kaliteli sürücü bulmak neredeyse imkansız, süsten öteye gitmiyorlar. eskiden 40cm çapında 10w gücünde sürücüler vardı, dolayısıyla yapacağın masrafı düşünerek hazır bir kabine yönelmek işin doğrusu. 1500-2000 tl cıvarı iyiye yakın ikinci eller bulmak mümkün. örneğin, geçenlerde bir çift TANNOY vardı.malun sitede.
EQ konusuna gelince, evet hifi ciler eq kullanmaz dı, oda eskidendi, şimdi yabancı hifi cilerin raflarında eq görmek pek mümkün, vede onların olanakları bize göre daha fazla olmasına rağmen, neden acaba. tabiki bu arada stüdyo kayıtlarının kalitesinide düşünmek lazım, acaba bununla alakalı olabilirmi, cd nin üzerinde DDD yazabilir ama ana kaynak nasıl dı acaba.

Bende eski şirkette çalışırken , Aktif Subbass , Aktif Monitör , Line Array serilerine ait hoparlör imal edecektik. Zira belli sebeplerden dolayı ayrıldım vede projeleri kısmen bitirdim ama , sonlandırdım..... Evet dediğimiz gibi bazı şeyler insanın kursağında kalabiliyor. Hep maliyetli fiyatlar. Özellikle bilime vede Ar-ge ciddi paralar gerekiyor ama finans sağlamak oldukça zor. Ben şimdi hi-fi işine tamamen Ses konusunun değer verilen kısımı olarak görüyorum tamamen.... Üstelik - A sınıfı Amplifikatör vede Lamnba'lı amplifikatörleri dinledikten sonra , Gitar processörleri amplifikatörlerine kadar çok çalışmalarım oldu ..... Ancak belli seviyede birşeyler ürettikten sonra iş ısbata gelince maalesef ilgili kişiler nedense ya hep bahane buluyor yada bu işin tamamen Yurtdışı bağlantısıyla Orjinale kaçıyor........ Dolayısı ile yapılan her ürünü artık sadece muhabbetine vede can sıkıntısından ilgilendiğimi söylemek istiyorum....