Herkeze merhaba.
Dün Hamit abimiz yukarıda bahsi geçen canavarı alıp, benim atölyeme geldi. Epey zamandır üzerinde konuştuğumuz bir amplifikatör bu. Kendisi birçok ölçüm ve dinleme yaptığını, sonuçların çok başarılı gözüktüğünü anlattı. Gerçek bir hi-end hoparlörde neler yapabildiğni görmek gerektiğini söyledi. Benim kulaklarıma güvendiği içinde ayrıca bende teşekkür ederim.
Uzun yıllardır zevkle dinlediğim Magnepan hoparlörlerin birtakım sorunları olmasına rağmen, ürettiği seslerin hala eşsiz olduğuna inanıyorum. Gelgelelim bu megi leri çalmak yani hakkıyla sürmek, öyle her babayiğit amplifikatörün harcı değildir. Adam gibi çalması için muazzam güç ve denge ister. Bu sebepten bugüne kadar üç tane amplifikatör yaptım. Her seferinde bir öncekinden daha iyi oldu. Son olarak yine Hamit abi tasarımı bir amplifatörle dinleme yaptığımdan sistem zaten böyle çalışır durumdaydı. İki amp ı karşılaştırma için önce mevcut sistemde 20 dakika kadar dinleme yaptık ki kulağımız sesleri ezberlesin diye. PP canavarı iki kişi çabucak kuruverdik. Önce boşta vınlama varmı diye kulağımı megi ye dayadım, sıfır. Benim meşhur fil kayıtlar arşivinde bir cd yi hemen çalmaya başladık. Sesi temkinli bir şekilde yükseltip, megi lerin doyum noktasına gelmeden biraz daha aşşağı biryerlerde bırakıp dinlemeye başladık. Hamit abi megi lerimin seslerini biliyor olmasına rağmen, herseferinde olduğu gibi ilk duyduğunda yüzündeki o büyülenme ifadesi yine belirmişti.
Ben ise daha çok pp nin neler yaptığı ile ilgilenmeye çalışıyordum. İlk 15 dakikanın sonunda yorumlarımı anlatmak için sesi biraz kıstım, mevcut ampli den daha torklu, dengeli ve sahne duygusu başarılı bir ses var dedim, baslar belirgin bir şekilde gövdeli hatta biraz baskın, fakat sanki üstleri ve midleri tutan birşrey var dedim ve Hamit abi yerinden fırladı. Yan keski varmı dedi verdim. PP nin açık olan kapağından içiri yan keskiyi sokup bana analatarak, sağ ve sol kanaldaki iki direncin bacaklarını kesti.
AMAN TANRIM.
Beş dakika önceki PP gerçek bir hi-end sınıfında çalmaya başladı. Megi lerin doyum noktasına yakın bir noktada klasik müzik dinliyoruz ama benim atölyede değil, Avusturya da bir salondayız. Hiç abartmıyorum, tüylerim ürperdi. Senelerdir dinlediğim seslerine alışkın olduğum megi lerimi daha önce dinlemediğim şekilde duyuyordum. O ana kadar diy olarak yapılmış hiçbir şeyden böyle bir muhteşem performans duymadım. Bir 10 dakika kadar ikimizde dona kalmış şekilde dinledik ve ben ancak kendime gelerek Hamit abinin yüzüne baktım, nerdeyse gözleri dolmuştu. Şunu söyleyebildim; Muhteşem, bundan daha iyi olamadı heralde. O da gülümseyerek daha iyisini de isteme zaten dedi. Yahu arkadaşlar abartmıyorum hani fazla iyi derler ya, işte bu o. Yani size klişe yorumlar yazardım, baslar şöyle sahne böye , midler bilmemne. Hiç laf salatası yapmıyorum. Tek kelime ile MUHTEŞEM diyorum. Aranızdan kim olursa birinin bu sesi duyduktan sonra çarpılmaması mümkündeğil. Muhtemelen benim gibi artık o eski amplinin yüzüne bile bakmazsınız. Yaklaşık 3 saat kadar dinledik. Hamit abi zaten şaşkınlık içinde söyledi, ben bukadarını beklemiyordum dedi, açıkçası bende beklemiyordum abi dedim.
Tabiki bu yazdıklarım benim algıma göre. Benim duyduklarım, benim hissettiklerim, benim iddağam. Kişiden kişiye değişebilir, farklılık gösterebilir. Fakat unutmamak gerekir, bir amplifakatörü dinlyerek anlamak ve yorumlamak için, iyi bir hoparlöre bağlayıp çalmak lazım. Yoksa duyduklarınız sizi yanıltabilir. Ben elidekilere göre yorumlayabildim. PP ile başka dinleme testleri de yapacağız. İlk testin sonucunu tekrarlamaktan gurur duyuyorum. MUHTEŞEM
Hamit abicim; bilgine, inadına, emeğine saygı duyuyorum. Eline koluna sağılık.