O zaman sorun halloldu demektir. Bu durumda herhangi bir stereo amfi işinizi görecektir. İster kendiniz yapın ister hazır kaliteli bir tane kullanın, sonuçta bilgisayarınızın sağ ve sol kanal çıkşlarını amfiye bağlar ve 50W'lık iki Grundig kolonu sürebilirsiniz. Kabinlerin yeterli olacağını düşünüyorum.
Subwoofer çıkışı için ise ya tek kanal bir amfi yapacaksınız, ya elinizdeki bir stereo amfinin tek kanalını kullanacaksınız. Ya da hazır bir amfili subwoofer alacasınız ve işi tamamlayacaksınız. Kendiniz yapmanız durumunda entegre devreli tek kanal veya transistörlü tek kanal bir amfi yapabilirsiniz. Kabin için ise birkaç seçenek var. Parametreleri bilinen bir hoparlör, hatta JBL'in otomobil tiplilerinden de olabilir bir hoparlör bulup kabini de buna göre yapacaksınız. Tavsiyem üreticinin tavsiyesi bir sistem kabin kullanmanız, JBL için bu seçenekler var ve nispeten hoparlör fiyatları da makul.
Aslında Grundig'ler iyi durumdalarsa, hoparlörlerin tipine de bağlı olarak subwoofer gerekmeyebilir bile. Aslında en temizi hazır amfili bir uzakdoğu ürün almak. Açıkcası farklı bir kalite veya uygulama özelliği beklentiniz yoksa en ucuzu böyle hazır birşey almak. Yoksa iş zaman ve para açısından çok daha maliyetli oluyor.
Hoparlör parametreleri olmadan subwoofer yapmak çok uçuk bir durum. Son bir aydır Tahtakale-Doğubank-Karaköy-Tünel civarında hem HiFi hem de profesyonel seslendirme yapan pekçok yeri gezdim, girdim, konuştum, ürünleri inceledim, örmekler denedim, kolonları dinledim. Bir yandan da dünyada bu iş nasıl oluyor diye örnekleri inceledim. Geldiğim nokta açıkcası umut verici değil. %98 satıcı elindeki hoparlörün amacını, teknik bilgilerini bilmiyor. İthalatçı T/S parametrelerinin ne olduğunu bilmiyor. Hoparlör filtresi (crossover) yapıp satanlar beğendikleri bir kabinin içinden çıkan devreyi üretip en iyisi diye satıyorlar. Çoğu hoparlör filtresinin amacı, kesim frekansı ve eğimi (6-12-18-24 dB) bilinmiyor. Kör tuttuğunu şeklinde herkes "en iyiyi" satıyor.
Şahsen artık ölçmeden hiç bir sistemin gerçekten hangi özelliği ile "iyi" ya da "kötü" olduğunu söylememe kararını aldım ve kendi ölçüm ortamımı kurmaya karar verdim. Elimdeki projelere de ancak ondan sonra devam etme kararındayım. Tamamlanınca yayınlamayı da düşünüyorum. Ama bu benim kendi merakım, yoksa daha ucuza gelecek diye bir amaç olamıyor. Aslında toplam maliyete iyi bir sistem de alınabilir pekala.
Dolayısıyla elinizdekileri değerlendirmekte kesin fayda var
Grundiglerin içini incelemek lazım. Ben Marantz, Piooner ve Akai ev tipi 40-100W'lık kabinleri incelediğimde açıkcası şaşırdım. Akai iki yollu kabinin filtresi sadece tiz üzerindeki kutupsuz kondansatördü. Piooner üç yollu kabinin ki ise orta ve tiz hoparlörlerin üzerindeki birer kondansatörden ibaretti. Böyle tek kondansatör ile sadece 6 dB'/oktavlık en dandik filreyi yapabilirsiniz ki bu durumda kullanılan bas hoparlörünün frekans eğrisini, orta ve tizlerin çok iyi bilmeniz gerekir. Yine de bu tip filtrelerle sadece tiz hoparlörünü korumuş olursunuz, ses kalitesine HiFi'ye felan bir katkınız olmaz. Geçiş frekanslarında çökmeler ya da şişmeler, faz distorsiyonu vs. gibi sorunlar devam eder. Bu konu oldukça uzun bir konu.
Ancak kulağınızı rahatsız etmeyen, orjinal hali ile belirli bir ses kalitesini yakalayan mevcut sistemlerle devam edebilirsiniz. Elinizdeki hoparlörlere göre biraz kafadan atma kapalı kabin bir sub yapılabilir. Hoparlör çapı, bobin büyüklüğü, süspansiyon sertliği, kullanılan malzeme gibi özellikler gözönüne alınarak fal açar gibi bir kabin denenebilir. Biraz büyük ebatlı yapıldığında ve içi uygun malzeme ile doldurulduğunda alt baslar elde edilebilir. Bu durumu kaurtarabilir. Ancak portlu subwoofer kabinlerindeki verimlilik elde edilemeyecektir. Ama eldeki malzeme de değerlendirilebilir, deneme yapmak da keyifli olabilir.
Fotoğraflara göre biraz daha yorum yapabiliriz sanırım.