Kadınlar canlı sahne performansı felan bunların taklitleriyle uğraşmazlar. Çünkü aslı varken ne diye çakması ile ne uğraşsın, erkek milleti para kazansın sonra da onların sevdikleri grup/solist artık neyse onun konserine götürsün.
Dolayısıyla bunlar erkek oyuncakları. Açıkcası iyi araba kullanan, evdeki tamiratlara erkek gibi saldıran kadınlar tanıdım. Ama onlar da açıkcası çakma erkek tiplemesinden öte değiller. Bir erkeğin arabasını yıkarken aldığı keyfi onlar ancak arabayla şık bir restorana yemeğe götürüldüklerinde alırlar.
Bir sürü mühendis kadın tanıdım (bayan demiyorum
), kendi kuzenlerimden de ODTÜ elektronikten fiziğe kadar bir sürü mühendis kadın var, açıkcası hiçbiri aynen Dr'un dediği gibi bizim anladığımız şekilde bir merak beslemşyorlar. Çok iyi lehim yapanları da var, Avrupa'da/Türkiye'de üretim bandında çalışanlar da var. Hatta ilk hoparlörlerimi nedense bayan mühendislerin elinden almıştım. Ama onların gösterdikleri gayret ninelerimizin itinayla işledikler gergef, ördükleri kazak vs. için sarfettikleriyle aynı diyebilirim Ha lehim yapmış ha nakış işlemiş, kafa aynı aynı kafa sonuçta.
Müzik kulağı konusunda kötü olduklarını söyleyemem ama kayıt stüdyosu ya da canlı performans dışında elektronik oyuncaklara çok da ilgi gösterdiklerini söyleyemem. En sevilen sistem onlar için çalıştır, durdur, ileri sar, geri sar, kanal değiştir gibi basit 4-5 komuttan oluşandır. iPod alırlarsa pembe olur ama telefon aç/kapa dışında hiçbir fonksiyonunu kullanmazlar ve de kullanım zorluğundan şikayet ederler.
Tüm bu elektronikler erkekleri meşgul etmek ve başka kadınlara sardıracakları yerde oyuncakları ile oynayan büyük model çocuklar olarak kontrol altında tutuldukları bir ortam oluşturduğu için kadınlar tarafından ses çıkarılmaz. Tabiki evde salonda felan yer işgal etmemek kaydıyla ve ev sineması keyfi yaşattıkları sürece, mümkünse kömürlükte park edilmeleri kaydıyla...
Son söz olarak kadınlar ve odyofilite demek tam bir oxymoron oluşturuyor, yani kel alaka