Hiç dert etme, Millennium'lar görece kalitesiz olabilir, bir de Osawa hakkında söylenenleri duysan.
Yaptığın tasarım oldukça güzel, orjinal ve öğretici. Sayende hepimiz yeni birşeyler öğreniyoruz. Ucuz hoparlörler her zaman kalitesiz sonuç vermeyebilir, tasarıma ve amaca göre şaşırtıcı sonuçlar alınabiliyor. High-End farklı bir kategori olduğundan oradaki tatminkarlık farklı bir düzeyde. Ama benim en sevdiğim şeylerden birisi de piyasadan değişik ve ucuz hoparlörler alıp sonuçlarını incelemektir. Gidip 200 Euro'luk 12" bir Beyma alınca aynı heyecanı duymayabilirim, giden paranın arkasından mutlaka o verilen paraya değmeli endişesi ile kasılabilirim. Zaten kasılmaktan gidip alamadım Beyma felan.
Ama 18"'lik bir canavarı eve sokmayı düşünüyorsan dikkatli ol derim. Ben Eminence 15" Cappa LS almayı planlıyordum bu yazın başında. Ucuz da değil ama birden ucuz görüp 12" bots aldım ve kabinleri yaptım. İyiki de yapmışım, kapalı kabin olmasına rağmen ortalık yıkılıyor, bana kalsa 18" alırdım ama anladım ki deneyimle biraz fazla geliyor. Daha önce çeşitli 15-18 inç subwoofer'alrı dinledim, kuzenimde var ama bunlar seslendirme amaçlı ve kesinlikle evde değil !! Ama denemeye karar verirsen kendin kadar bizlerin de bu işten keyif alacağını söylemek isterim
Yalnız amfilerin de değişmesi gerekecek derim..
Buradan öğrendiklerimle neden yüksek kaliteli sistemlerin 5-8 inçlik baslar kullandığını daha iyi anladım. Hoparlörlerin üretim tarzı, mıknatıs, kon, süspansiyon özellikle benim amacım olan orta-üst Hifi'ye daha uygundu. Bu nedenle artık azman hoparlörlerden bu amaçla medet ummuyorum. Hele kaliteli sürücülerle elde edilen baslar artık illa da kuvvetli bas için 12" hoparlör gerekiyor şeklindeki inancımı değiştirdi. Öğreniyoruz işte.
Kuzenimin depoda kaldığı için hafif küflenen 3 yollu kaliteli bir çift Pioneer kolonunu da açıp baktığımda, iki tane kondansatörle marka adı altında neler satıldığını gördüm. Evvelki gün de 15 sene önce Karaköy'den özene bezene aldığım 3 yollu pasif filtrenin aslında tamamen hatalı olduğunu farkettim
Tizlerle sorunum vardı, iki kolon arasında bu durum açıkca farkediliyordu kulakla. Zaten sesi biraz fazla çınca yıllar sonra tekrar denediğimde hem midleri yaktı hem de bas bir kolonun ön suntasını parçaladı.
Şimdi 15 gündür 10"'lik 20 sene önce aldığım bu sinefon bas ile Motorola KSN1001 piezo tizlerden oluşan kabinlerimde müzik dinliyorum. Yeni tasarımla yaptığım kabinlerim gerçekten benim kulağıma çok daha hoş geldi. Berrak, distorsiyonsuz bir ses, ne aktif ne de pasif filtre, aslında sadece piezodan önce bir 47 ohm taş direnç, amfiyi korumak için, ve bir de 4KHz civarı 6 dB'lik bir geçiş sağlayan kondansatör. Bu niye diyeceksen, basın 3 KHz'den itibaren düşüşe geçen bir frekans eğrisi var, piezonun da 3 KHz'e inen bir alt frekans limiti var. Geçişte fazla şişkinlik olmasın diye kabaca bir öteleme işte. Olsa da olur olmasa da.
Ve de ekolayzır felan yok, basit bir ton kontrol o kadar.
Yaptığın tasarım gerçekten ilginç, fiberi bu şekilde kullanmak, tavana asmak, aktif bir filtre ile kendi yaptığın çıkış katlarını kullanmak, hepsi de keyif verici çalışmalar. Farklı tasarımlar için bana çok ipucu verdi, fiberden yapılmış kürelerin içine tiz ve mid yerleştirmek gibi...
Benim aklımda kalan bir tek mid'lerin arkasını nasıl kapattığın o kadar. Baslar midleri hırpalayacak, eğer hakikaten son sesine kadar açıp dinleyeceksen