Odyofil merakları subjektif bir alana doğru kaymakta. Nico'nun en sevdiğim yanlarından birisi, katıldığı forumlarda da belirttiği üzere, orjinal enstrümanı en yakın oranda dile getirilebilecek amfileri tasarlama çabasıdır. Şahsen elektronik ekipmanla da bir sürü renk katılabilecekken lambalı amfileri kullanmak biraz pahalı bir yaklaşım. Bundan lambalı amfi sevmediğim anlamı çıkmasın, ancak tercih etmiyorum. Şu anda evde yok ama birgün o da olur diyorum.
İşin hoparlör tarafına gelince, burada doğrusal bir mühendislik yaklaşımı oldukça zor görünüyor. Yani yapıp, ölçüp tekrar yapmak gibi tekrarlı (iterative) bir üretim gerekiyor, işin biraz da sanatsal yönü var işte. Bu yüzden de tecrübe şart diyorum. Ama tecrübe ölçüm ile birleşmeyince, sadece kulak seviyesinde kalınca olmuyor. Çünkü nerede durduğunuzu bilemiyorsunuz. Evde ödünç, onarılmış, yapılmış bir sürü kabin ve hoparlörüm var. Yıllar içinde biriktiler. Ve öyle bir noktaya geldim ki, koca bir çöplüğün ortasında oturuyorum. Neden mi? Farklı kabinleri ve sistemleri dinledikçe bazı kulağıma hoş gelen hoparlörlerin gayet hatalı gazel okuduklarını farkettim. Geç farketmemin sebebi de gayet basit. Bol ekolayzırlı, bas ve tizler abartılmış ve yüksek volümde ses dinlerseniz olacağı budur. Referans dinlemeleri yapmanız lazım ki kulağınızın ayarı fazla bozulmasın. Düz, ton kontrolsüz dinlemek artık hem keyif veriyor hem de kulak ayarımı yapıyor.
İşte bu yüzden, basit Çin malı hoparlör bile kullansak, düzgün bir frekans ve faz karakteristiği olan kabinler yapmak mümkün mü diye yola çıkıyorum. Kabinin içine daha fazla elyaf koymak ya da akustik sünger çekmekten tutun da port ayarına kadar bir sürü şey işte. Köşelerin duran dalgalar yaratmasını önlemekten tizlerin çıkıntı kenarlarda tınlama yapmasına kadar inanılmaz detay var. Burada çeşitli metodlar geliştirdikten sonra gidip Beyma alıp T/S parametreleri hazır, hatta kabin tavsiyeleri olan bir sistemi de yapmak mümkün. Sonuçta kabin kalitesini sağladık diyelim, sürücü yani hoparlör kalitesini de belirli bir düzeye çekmek gerekiyor.
Sevdiğim bir işi yaptığımdan ölçüm yapma işini de kabullendim. Biraz daha yatırım gerekiyor ama başka türlü elimdeki çöplüğü işe yarar bir şeye dönüştüremem. Ha, uğraşmaya değer mi? Ben daha uğraşacağım gibi, yoksa taksitle Monitor Audio alıp kenara mı çekilsem? Zannetmiyorum
Bu aralar mikrofon kalibrasyonu üzerinde çalışıyorum, elim havya göremiyor maalesef, ofisimdeyim. Ama Brüel&Kjaeri araştırıp bu işi nasıl yaptırsama kafa yormaktayım. Bir yandan da T/S parametrelerini ölçümleyecek sistemlere bakıyorum.
Aslında ne olacağı belli ama bu işi DIY en ucuza ve iş görecek şekilde gerçekleştirmeye bakıyorum. Yoksa çözüm kolay.