Şu anki durum ; hoparlör kabinleri artık ikiye ayrıldı.
Açıklamaya çalaşayım. 1000 tl nin üzerindekiler ve 1000 tl nin altındakiler. Bin liradan pahalı olanlarda gerçekten müzik dinlemek için gereken denge, hassasiyet, berraklık, gerçeğine en yakın ses gibi önemli kriterler aranabilir. Bazılarında birkaçı vardır veya eksikleri vardır ama birşeyler çıkabilir. Dinlemek, denemek gerekir. Fakat bin liranın altındaki hoparlörlerde hemen hemen hepsinin sesi sanki aynı. Gökhanınmın bahsettiği JBL ler dahi standart çin sesi vermekte. Çünki artık hoparlör üretiminin yüzde 90 ı made in ÇAYNA. Dolayısı ile X yada Z marakası aslında çok farklı değil. Ampli devresinde farklı bir tasarım yaparsın değişik bir montaj yöntemi bulursun çok ucuza iyi ses çıkartırsın. Olur. Ama hoparlör kabini imal ederken farkı birşeyler yapıp çok ucuza iyi ses çıkartamazsın. İcad olduğu günden beri hoparlörün yasaları hiç değişmemiştir. Çünki fiziksel dinamik olarak yani hareket ederek çalışır. Yani hoparlör işinde nekadar ekmek, okadar köfte.
Eskiden durum böye değildi. 1990 lara kadar bütün dünyadan firmalar üretim yapıyordu. Bu bahsi geçen Sansui markasının kaliteli ürünleri vardı.Birsürü ingiliz, alman, amerikan, fransızmalı hoparlörler vardı. Hepisinin karekterleri harklı lezzette idi. Çünki yapıldığı ülkenin insanlarının karekterlerine göre şekilleniyorlardı. Ve rekabet vardı bazı firmalar sırf diğerini ezebilmek için fiyatlarını aşağılara çekip ucuza iyi hoparlör satıyorlardı. Bugün ise durum farklı. Hoparlörlrin hemen hepsi ayni ülkede üretiliyor. Bu çinli ufak adamlar işin içine girince rekabet şartları değişti. Artık aynı fabrikadan o çok iyi bildiğimiz makaların hoparlöleri çıkıyor.
Maaselef. Ne yazıkki.
Gökhanın söyledikleri zaten ortada. Gitmiş birsürü hoparlör dinlemiş ve beğenmemiş. Maksat iyi müzik dinlemek ise durum bu. Ha sadece sinema sisteminde kulanmak üzere bir kabinden bahsediyorsak, zaten ozaman pekbirşey farketmeyecektir. Çoğu iş görür. Bendeki KLH sarıda birzamanlar sinema sistemi için almıştım.
Kolay gelsin.