DIY Audio Türkiye Forum

[onursal]

Benim iddiam; Dünyanın herhangi bir yerinde, birbirinin tamamen aynı verilerine sahip olacak
şekilde üretilmiş iki hoparlorün sesleri mutlaka farklı olacaktır.

Dolayısı ile bu parayı verecek olan, ya da olmayan,
dinlemeden tercihini kullanmaz.

Hamist ağabeyin iddia ettiği şey doğrudur.
Bir hoparlör almaya karar versek ne yaparız. Öncelikle gidip dinlemeye karar veririz. Hiçbir odyo-fil arkadaş, ben bu hoparlörleri test edeceğim arkadaşım acaba spectleri doğrumudur diyerek, 10.000 lerce dolarlık aletleri yanına alıp dolaşmaz

[onursal]

Mesela bu hoparlörün de verilerine bakarsak daha geniş bir frekans aralığını kapsayan ancak +- değerleri belirtilmemiş bir durumu var.

Beni en çok düşündüren ve aklımı kurcalayan husus bu
Daha öncelerden de Tweeter konusunda sorduğum gibi,mesela bu iki hoparlör arasında seçim yapmaya kalksak geniş frekans aralığını mı yoksa dinamik frekans aralığını mı baz almalıyız?
İki hoparlörüde aynı kaynak ve ampli ile dinlediğimizi varsayarsak şu daha dinamik bu daha detaylı gibi bir sonuca varılabilir mi?
Yoksa seslerini duymadan hiçbir şekilde karar verilemez mi?
Verilen spect değerler bize neyi ifade etmeli
http://www.sahibinden.com/ilan/alisveri ... 6749/detay

Şu husus'a değinmek istiyorum.
Genel audio spectleri düşünüldüğünde (20Hz-20KHz) ilk öncelik frekans spektrumu olmalıdır. Hassasiyet önemli olsa da kazanç artrımı için daha yüksek güçte bir ampli edinmek zor değildir. Yani genel dinleme ihtiyacı olan 90-100dbA lık bir ses şiddetini uygun bir ampli ile hemen hemen her hoparlör ile alabilmekteyiz.
Ancak frekans spectleri önemli diye de bu spectleri abartan bir firmanın güvenilirliği tartışılabilir. Çünkü gerçek anlamda 30-40KHz lik üst bölgeleri ölçebilen spectrum analyzer'ler ve bağlı olarak SPL metreler pek bulunmaz.

[hamist]

Benim iddiam; Dünyanın herhangi bir yerinde, birbirinin tamamen aynı verilerine sahip olacak
şekilde üretilmiş iki hoparlorün sesleri mutlaka farklı olacaktır.

Dolayısı ile bu parayı verecek olan, ya da olmayan,
dinlemeden tercihini kullanmaz.

Hamist ağabeyin iddia ettiği şey doğrudur.
Bir hoparlör almaya karar versek ne yaparız. Öncelikle gidip dinlemeye karar veririz. Hiçbir odyo-fil arkadaş, ben bu hoparlörleri test edeceğim arkadaşım acaba spectleri doğrumudur diyerek, 10.000 lerce dolarlık aletleri yanına alıp dolaşmaz

Biliyorsunuz artık yanınızda para olması gerekmiyor,
audiofil de yanında analiz cihazı taşımaya gerek duymadığı için audiofildir.

[hamist]

Bass Tuning & TS Parametreleri hakkında kısa bir sohbet

[hoparlör]

Hamit ağabeyim,

Hoparlörler ve T/S üzerine bir sürü kitap, kaynak vs. okudum, konuyu bu kadar yalın ve hedefe yönelik anlatan bir yaklaşım görmedim.

Çok teşekkürler, saygılar.

[hoparlör]

Benim iddiam; Dünyanın herhangi bir yerinde, birbirinin tamamen aynı verilerine sahip olacak
şekilde üretilmiş iki hoparlorün sesleri mutlaka farklı olacaktır.

Dolayısı ile bu parayı verecek olan, ya da olmayan,
dinlemeden tercihini kullanmaz.

Eşlenik hoparlör kavramının arkasında da bu problem var. Pahalı hoparlörlerin maliyeti sadece yüksek detay gerektiren hoparlör ve kabin tasarımları, filtre ve kablo, fiş, yapılan testler gibi doğrudan nihaiş ürüne etki eden süreçlerden oluşmazlar. Her iki kanalın da birbirleri ile empedans, frekans bandı gibi konularda "eşlenmiş" sürücülerle (hoparlör) oluşturulmaları gerekir. Bu da tıpkı transistörler, dirençler gibi 50 tane hoparlör alıp aralarından 3-5 çiftini belirli bir tolerans ile eşlemeyi gerektirir. En mantıklısı hoparlörün sürücüsünü imal eden kuruluşta bu işi yaptırmaktır.

Bizim gibi amatörler için ise ya baştan eşlenik olarak hoparlörleri almak, ya da yüksek kaliteli hoparlörler kullanarak görece bu riski azaltmak dışında yapacak fazla birşey yok. Pasif veya aktif hoparlör filtreleri ile de daha zahmetli bir ayarlama yapılabilir, sağ ve sol kanalda kullanılacak hoparlör setini işaretlemek kaydıyla.

Ama bütün bu çabalara rağmen, profesyonel %100 eşlenik bir sistem bile alsak, dinleme yapacağımız mekanın akustik yapısı nedeniyle tüm bu çabalar boşa gidebilecektir. Dolayısıyla eğer pahalı bir hoparlör sistemi alacaksanız, önce gider demo randevunuzda ideale yakın bir ortamda dinleme yaparsınız. Sonra da evinizde kurdurup son kararı verirsiniz. Bundan sonraki oynamalar müzik sisteminde değil dekorasyon ve akustik önlemler kapsamında evnizde olacaktır. Evliyseniz ve özel bir müzik odası oluşturabilecek imkanınız yoksa zaten unutun bu işi derim.

[onursal]

Ehü ehü.
Sanki birileri benden bahsetmiş gibi geldi
Yeni evlendiğim zamanlarda, bekarlığımda gözüm gibi baktığım ses sistemimi eve getirmeyi hanım'a söylediğimde ciddi bir yaygara kopmuştu. ''Ben evde kalabalık istemem. Dangır dungur müzik mü dinlenir. Şu küçük saatli radyo neyimize yetmiyor''
İkna kabiliyetimi ve vahşi cazibemi kullanarak, biraz da rüşvet vererek.
O alet çok kıymetli bir cihazdır. Her kişi para verip evine alamamaktadır. İyi bir müzik sistemi, bir evin zenginliğini gösterir. Bir misafirimiz geldiğinde TV seyretmek sohbet ortamını bozacaktır. Ama iyi kalite müzik dinlemek hem ortamı yumuşatacak, hem de sıcak bir sohbet ortamı sağlayacaktır. Üstelik haşarı kardeşlerim o aletin kıymetini bilmezler kısa sürede hurdaya çevirirler. Yazık değilmi?
Gibi anlatımımla ses sistemimi eve duhul ettirebildim.
Bir süre sonra müzik sisteminin üzerinde muhtelif dantel işlemeleri, muhtelif süslemeler görmeye başladım. Ne de olsa kalite faktörü kendisini göstermişti. Salonda bulunan sistemi uygun seviyede açıp mutfaktan dinlemesi bile evin içişleri bakanınca oldukça keyifli bir olaydı.
Şimdilerde, yaptırdığım KOMBİ masraflarından dolayı kaynaklanan bütçe açığının kapatılması için satışa çıkardığım 2 adet kabinin satılmasına mızıldanmaktadır. Neymiş efendim salona çok yakışıyormuş. Üstelik her yerde eşit ve kaliteli bir ses duyuyormuş. (içişleri bakanının anlatımı)
Ne yapalım. Kombi taksitlerini ödersem ilerde yine yaparım gibi bir yalanla vaziyeti kurtarıyorum.
Çaktırmayın bir daha zor yaparım