ekrem3457 yazdı:_ahmet yazdı:bende ilk elektroniğe merak sardığımda 10 yaşlarında falandım şimdi 20 yaşındayım sırf içlerini incelemek için radyo falan alırdım en fazla 1 hafta dayanırlardı
çok istemiştim elektronik bölümüne gitmeyi gidememiştim üniversitedede gidemedim zaten ah şu zor dersler yokmu
bende amatör olarak anfi devreleri yapıyorum kendi kendime oyalanıyorum bu sitelerden çok şeyler öğrendim yardımcı olan arkadaşlar sağ olsun sizde çok şey öğreneceksiniz eminim
Ahhh ah yaralarımı kanattın şimdi..
Acaba nasıl çalışıyor merakı bilmeden ne hazineleri parçalattı bana küçükken.En çok koyanda babamın çok eskilerden kalma bir ahşap radyosu vardı.Hemde MARKONİ marka.Acaba içinde ne var bunun diye dağıtmıştım küçükken.İçinde kocaman ve çok ilginç bir hoparlör çıkmıştı.Hoparlörün arkasında sabit mıknatıs yoktu,bobin sargısı vardı demekki o sargı elektro mıknatıs görevi görüyordu.Birdahada öyle bir hoparlör görmedim hiç.
Şimdi tekrar öyle bir hoparlör daha doğrusu öyle bir radyo için neler vermezdim.
Üzülmeyin bunu yapan ne ilk kişisiniz, ne de son kişi olacaksınız.
Ben de RCA bugün klasik olacak bir lambalı radyoyu, sesi çok çok az çıkıyor diye,
yapamayınca parçaladım.
Bu gün bile RF anlamında o hassasiyette ve düşük S/N oranına rastlamak çok özel üretimler dışında
rastlamak mümkün değil.
Seri üretim hiç bir yarı iletken radyonun o düzeye ulaşması hala mümkün değil... iddiasındayım.
Hala, o işçilik şaheseri IF ve RF devrelerine nasıl kıydım... diye hayıflanıyorum.
Bir IF bobini düşünün, yanyana 3 adet, litz teli sarım, aralarında 2mm boşluk ve sargı genişliği 2mm
sargı yüksekliği 4mm ve elbette sargılar birbirinin devamı ve ek yok.
Hemen 5mm yanında sekonder resonans bobini, aynı şekilde sarım.
Böyle bir bobini gözünüzün önüne getirin.
Sonraları arıza nedenini bulunca ne yaptığımı daha iyi anladım.
Hoparlor bobini sıkışmış olduğu için ses az çıkıyormuş.
gönderen ekrem3457 » 15 Mar 2012, 12:27 
