Bir Yol Hikayesi

Serbest Kürsü » Ondan bundan şundan...

Bir Yol Hikayesi

Okunmamış iletigönderen hamist » 18 Kas 2011, 03:03

Altın fiatlarından cesaretle bu defa bir yol hikayemi paylaşmak istedim.

Surç-u lisan etmiş olacaksam silinmesinde sakınca yoktur.
Amacım tartışma yaratmak da değildir, sadece hepimizin zaten bildiği
bizden manzaralara örnek, yaşadığım hikayelerden birini özetle paylaşmak.

Ayda bir, bazen 2 defa iş gereği Eskişehir'e giderim yaklaşık 7 senedir.
Bir anlamda uzun yol şöförü gibi oldum sayılabilir, şimdilik söför göbeğim yok.

Geçen ay yine Eskişehir yolundaydım.
Sapanca göl kıyısına geldiğimde, Sapanca İstasyonu'nda defalarca görüp,
otoyola paralel tren yolunda hiç rastlamadığım bir lokomotifin sesi gelmeye
başladı.
Karşıya baktım yok, aynadan bakıyorum, görüş açım oldukça geniş ve derin
olmasına karşın görünürde bir şey yok.
Ama sesde de bir değişiklik yok, 130-140Km süratle giderken geride kalacağı için
ses azalmalıydı.
Biraz daha hızlanmak istedim, oğlum memleketin yollarını biliyorsun,
lastiğine batmış bir şey olabilir vs. gibi düşünceler nedeni ile vaz geçtim.
Oysa oradan kullandığım araç biraz daha akıllı uslu olsun da,
sağ ayağımı biraz terbiye etsin düşüncesi ile 1.5 yıl önce aldığım
çift kabin kamyonet olmasına ve bilincime rağmen çok daha hızlı geçtiğim zamanlar
az değildi.
Bunun yerine biraz yavaşlamayı tercih ettim.
Önsezi 1
Bizim lokomotif sesi de arabamın hızına uymaz mı.
Oysa hiç bir sorun gözükmüyordu arabamda,
acilen sadece gerçek amacı için kullandığım emniyet şeridine kendimi atıp
dörtlüleri yaktıktan sonra kapıyı açtım ki,
arkadan öne bir duman.
Aklıma bir sürü şey geldi de, dumanın patlayan lastiğimden geldiği gelmedi,
kaldı ki ilk defa lastiğim patlamıyordu.
Nasıl olduysa aracımda en ufak değişiklik olmamıştı.
Tabii yolda lokomotif ararken bizim lastik çöp olmuştu.

Sıkıcı bulan arkadaşlar devamını okumak istemeyebilirler,
buradan bir yere varacağım, ancak biraz uzunca olacak.

Dönüşte, 40000Km kullanılmış bir lastiğin karşısına sıfır lastik olmayacağı için 2 lastik
parası yazıldı kredi kartına taksit-taksit.

Hafta içi yine Eskişehir yolundaydım.
Bozüyük yakınlarında radyodan bir haber zehir olup akıyor içime.
Sadece bize benzer ülkelerde olacak bir trafik kaza(?)sı.
Afyon yakınlarında trafik kaza(?)sı, 7 kişi öldü.
Hatalı sollama yapan bir otobüs bir otomobile çarptı 2 kişi öldü.
Yardım için durup araçlarından inenlerden 5 kişiye de bir başka otobüs çaptı ölü sayısı 7 oldu.

Kısa bir süre sonra, geçen yıl trafige açılmış olmasına rağmen, Adapazarı Eskişehir arasında
sürekli çalışma halinde olunan yerler arasındaki yerini koruyan Bozüyük Kütahya Eskişehir kavşağına girecektim.
Orada çalışma ihtimali ve zaman zaman kavşak öncesinde net bir belirleme olmadığı için
çıkışını karıştırıp son an'da durumu kurtarmaya çalışanlar olabileceği düşüncesi ile
tedbire sığınarak yaklaşıyorum.
Önsezi 2
O da ne, 2 şerit kavşak içinde solda bir beyaz otomobil yavaşlıyor,
duruyor, burnunu sağa doğru çeviriyor, peşpeşe 3 kamyon basıyor kornalara.
Adam(?) duruyor, dörtlüleri yakıp ben de duruyorum arkaya bakarak.
Öyle ya, arkadan gelen biri bana çarparsa biraz önceki haberlere bir yenisinin
eklenmesi işten değil.
Sağ şerit boşaldığında bir iki metre geri doğru dönüp Kütahya yolunu buluyor Afyon plakalı
beyaz otomobil.
Oysa sadece birkaç Km kaybedecekti kaçırdığı kavşağa geri dönmek için.

İşim bitti, ertesi gün dönüyorum.
Hava puslu ve malum o ısıran ayazı orta anadolunun.
Dünyanın en güzel kızları arasında gösterilen İstanbul'a yaklaştıkça hava yumuşuyor
ve yağmur okşuyor kanla sulanmış Sakarya Havzası'nı.
Bir yandan radar kollayacaksın, bir yandan trafiğe sağlam konsantre olacaksın.
Adapazarı kokusu gelmeye başlamıştı havalandırmadan içeri.
Silecek deli gibi dönüyor sağa sola ve tahta sesine benzer bir ses geliyor yolla
tekerlek arasından.
Kendimi yine sağa atıyorum, uygun bir yerde durup bakıyorum.
Herhangi bir sorun yok, lastikler sağlam, görünürde bir şey yok.
Yola düşüyorum yeniden, öyle ya, İstanbul beni bekliyor.
Ama aklım o sesin kaynağına takılı ve kontrollu gidiyorum yol şartlarına göre.
Önsezi 3 veya adı her ne ise
Ve Sapanca'dayım, trafik yoğunluğu yok, sollamalar sırasında 130-140, sonra 120-130
gidiyorum.
Bir uğultu duydum bu defa, ama yine belirgin bir sorun gözükmüyor ses dışında.
Yine emniyet şeridine atarken kendimi, bir yandan da söyleniyorum,
gitti bizim bir lastik daha.
Evet bu defa yeni aldığım lastiklerden sağ ön.
Dönüşte eve gitmeden doğru lastikçiye, çivi benzeri bir şey lastiğe girip çıkmış.
Muhtemelen o tahta olduğunu düşündüğüm nesneden kaynaklandı.
O an zarar verdi, daha sonra patladı.
2 ayda 3. lastik yazıldı bütçeye.

Eğer buraya kadar okuysanız ayrıca teşekkür ederim dostlarım.
Bize özgü manzaralardan bir tutam paylaşmak istedim.

Selam ve sevgilerimle...
Tüketimleri ile ünlü ülkelerin tarihlerini üreten ülkeler yazar.
hamist
DIY Audio Gurusu
 
İleti: 1401
Kayıt: 24 Mar 2011, 23:45
İl: istanbul
Meslek: endüstriel elektronik


Ynt: Bir Yol Hikayesi

Okunmamış iletigönderen Icarus » 18 Kas 2011, 12:12

Abi geçmiş olsun.
Bizim yollarda insanlarda böyle malesef.
Kullanıcı avatarı
Icarus
Yeni Üye
 
İleti: 39
Kayıt: 18 Ağu 2011, 12:48
İl: İstanbul
Meslek: Fizikçi


Serbest Kürsü


Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyenler: Google [Bot] ve 0 misafir