onursal yazdı:
Şunu açıklığa kavuşturalım.
Eğer bir amplinin frekans spectinde düşüşler var ise bunun hangi frekanslarda olduğunu kesin olarak belirtmeliyiz. Örnekte vermiş olduğunuz b amplisinde -3 dbm lik düşmeler 4KHz civarındaki frekanslarda ise, bu ampliyi dinlemek gerçekten zevkli olur. Çünkü bu frekanslar insan kulağı tarafından en fazla duyulan ve kulağı rahatsız eden frekanslardır. Dolayısı ile pek istenmeyen frekanslardır.
Ayrıca bir amlifikatörün frekans karakteristiğinin ideal olması da yeterli bir kriter değildir.
Belirtmiş olduğunuz gibi bir amplifikatörde distorsiyon, gürültü, yetişme hızı (slew rate) gibi birçok unsurlar bulunmaktadır. Bu unsurlardan birisinin bile kötü olması o ampliyi ampli olmaktan çıkartabilmektedir. Gürültü seviyesi -40 dbm olan bir amplide klasik müzik dinleyemezsiniz. Neden? gürültü seviyesi insan kulağının headroom bölgesinde yüksek bir değer teşkil etmektedir. Bir klasik müzik konserinde bu seviyenin çok altındaki seviyede icra edilen birsürü enstruman bulunmaktadır. Dolayısı ile sadece bu enstrumanlar çalarken sadece gürültü duyacaksınız demektir.
Eğer bir frekans bölgesinde, standartların dışında bir distorsiyon (bozulma) görülürse o ampliden de bahsetmek doğru değildir. Bozulmanın gerçekleştiği frekans bölgesindeki içeriğin enstruman sesi olmaktan çıktığını, bir çeşit yapay ses olduğunu algılayacaksınız. Hatta bu frekans bölgesinde frekanslar içeren çoğu enstrumanın seslerinin birbirine karıştığını da göreceksiniz. Dolayısı ile bahsedilen frekans spectinin tek başına yeterli bir kriter olmadığı konusunda hemfikiriz. Hatta bu frekans bölgeleri tone kontrol, equalizer gibi aygıtlarla bertaraf edilmektedir. Neye göre, dinleyicinin kulağındaki hassasiyete ve beğeni bölgesine göre
-3dB değerini ampl.de alt ve üst sınır bölgeleri için olarak vermiştim.
Yani ara bölgeler (30hz-18KHz) 0dB gibi.
Ama sonuçta ortak nokta anlamına gelecek toplam değerler konusuna açıklık gelmiş oldu zaten.
Bu detaylandırma, konuyu takip eden arkadaşlara daha faydalı olacaktır.
Selamlar