Ilk lambali amplifikatorumu bundan 5 sene kadar once imal etmistim. Ikincisini 4 yil once. Bu sonuncu projem icin isten gucten zaman bulamadigimdan birkac sene beklemem gerekti. Cocukluk yillarimdan beri bir elektronik altyapim vardi. Lambali devrelere merak sardiktan sonra ss devrelerle bagimi tamamen kopardim. Daha once yaptigim lambali amplifikatorler paralel single ended EL34 Ultralinear stereo idi. Guzel ses veriyorlardi. Ancak su an bu konuda Mimar Sinan'in ustalik zamanindaki gibi hissediyordum ve cok daha iyisini yapmak istiyordum. Oyle bir lambali amplifikator yapmalidim ki; teknik acidan sese olumlu olarak etki edecek hemen her seye dizaynimda yer vermeliydim. (altin, gumus kablo vs. utopyalari disinda). Projemin Turkiye'de daha once yapilmamis; hem cok kaliteli ses verecek hem de guclu bir amplifikator olmasini, bir ilki basarmayi da arzuluyordum. Bu amacla yurtdisindan lambalari, cikis ve interstage trafolari ile hoperlor baglanti konnektorlerini getirttim. Diger parcalari yurt icinden temin ettim. Sonucta amplifikatoru once deneme maksatli calistirdim. EL34 amplifikatorumle mukayese edeyim dedim, daha ilk birkac saniyede aradaki farki duyunca ''iste budur'' dedim. Arzuladigim genis govde ve sahne, bass ve tiz performansindan belki de daha iyisi olmustu. Sesler cok daha dinamik geliyordu. Orta frekanslar guclu, dolu dolu idi. Daha sonra amplifikatorumu test edip kalitesini baska arkadaslarla birlikte degerlendirmek istedim ki emin olabileyim. Cok pahali ve hi-end tabir edilen bir amplifikator ile karsilastirma yaptik. Assagi kalmadigi gibi, bass performansi daha derin ve guclu, govdesi daha genis, tizler ise daha yuksekti. Istedigim neticeyi almistim, odyofil arkadaslarim biryandan muzigi dinliyor, biryandan tebrik ediyorlardi boyle bir amplifikatoru gerceklestirdigim icin. Amplifikatorumun konseptini kisaca ozetlersem;
1-Amplifikatorumde en yuksek ses kalitesini saglamak icin sadece triyod lamba kullanmak istedim. Pentod lambadan kactim. Giris lambasi olarak 6C45P triyod lamba kullandim. Bu minyatur lambanin yukseltme faktoru 50 civarinda ve plate dissipation'u 8watt oldugundan hem bir imput lambasi gibi sinyal yukseltme fonksiyonu var, hemde yaklasik 2watt kadar cikis yapabilen bir cikis lambasi olarak da kullanilabilir. Cok guclu ve ilginc karakteristigi olan bir lamba. Giriste, cok guclu oldugundan zorlanmadan ve distorsiyon yapmadan cok rahat calismasini temin etmek icin %50 kapasitede calistirdim.
2-Surucu lamba olarak Svetlana 6C4C ditekt isitmali triyod lamba kullandim. Bu lamba ses karakteristigi ve yapisi itibariyle RCA 2A3 lambanin birebir kopyasi olarak nitelenmektedir. Klasman olarak 2A3, 6B4G,300B lambalar ailesinden ve bunlar ayarinda ses veren bir lambadir.
3-Cikis lambasi olarak GM70 bakir anod, direkt isitmali power triyod lamba kullandim. Plate dissipation'u 125 watt olan bir hi-end lambadir.
4-Ses yolunda herhangi bir kondansator kullaniminin ses sinyalinin dogalligini bozacagini dusunerek, kuplaj kondansatorlerine amlifikatorumde yer vermedim. Bunun yerine, input lambasi ile surucu arasinda kablo ile direkt kuplaj yaptim. Surucu lamba ile GM70 arasindaki ses aktarimini ise interstage trafo ile yaptim. Bu sayede ses sinyalinin naturalligini korumak istedim.
5-Amplifikatorumun tum lambalarinin ayri ayri heater ve anod besleme uniteleri ile birbirinden bagimsiz sekilde beslenmesini hedefledim ve dizayni buna gore yaptim. Bu sayede, lambalar calisirken bir sekilde birbirini etkilememesini saglamis oldum. Ayni zamanda sifir seviyede yani 96 db. kolonun yaninda bile herhangi bir hum (vinilti) duyulmamasini temin etmek istedim. Bunun icin, lambalarin filamanlarinin beslemelerini DC voltajla yapip, entegre devreler ile tam sessizligi sagladim. Anod beslemeleri icin de GM70 icin 900volt da dahil olmak uzere yine entegre devreler kullanarak beslemeyi gerceklestirdim, hum olayini tumden yok ettim.
6-Surucu ve cikis lambalarini auto-bias yapmak istemedim cunki lamba katodu ile sasi arasindaki kapasitorun ses sinyalinin frekansina paralel sekilde bir performans sergileyemeyecegini dusunup bunu yerine fixed bias tercih ettim. Bu sekilde katodlardaki beni tedirgin edecek elektrolitik kondansatorlerden de kurtulmus oldum. Fixed bias'in daha dinamik ve canli bir performansa yol actigi kanaatindeyim.
7-Interstage ve Output trafolarini yurtdisinda 0,05mm kalinlikta sacdan double C core cekirdege sardirdim ki bu kadar emek bosa gitmesin, devre tasariminin ve lambalarin kalitesinin neticesini hoperlorlerden en iyi sekilde alabileyim.
8-Power supply trafosunu Istanbul'da toroid trafo olarak sardirdim ki elektriksel parazitler en za seviyeye insin ve verimli olsun, az yer tutsun. Boyle bir kalitedeki amplifikatore de yakismis olsun.
9-Kabinin icerisinde iki ayri bolum olusturarak, power supply unitesi ile lambalarin bulundugu bolumu sacla birbirinden yalittim.
10-Kabinin modern gorunmesini ve akilda kalacak degisik bir dizayninin olmasini hedefledim. Kabin icerisindeki sogutucularin isisini disari vermek amaciyla anfinin onunde ve uzerinde meyal izgaralar kullandim. Cercevelerini bakirdan yaptirdim.
11-Diger komponentleri Istanbul'dan temin ettim. Kablolamalarda uygun kalinliklarda silikon kilifli bakir kablolar kullandim. Kablolamalarda gumus vs. kablo kullaniminin gerekli olmadigina inaniyorum, bunun yerine oversize olacak sekilde bakir kabloyu yegledim. Sadece power supply unitesini baskili devre hazirlayip ona monte ettim. Bakir devre yollarini birbirinden acikta ve olabildigince genis yaptim ki kayip yasanmasin. Ayni zamanda devre 1000volt DC yuksek voltaj icerdiginden bir sekilde ark yapmamasi icin de ozen gosterdim.
Fotograflarini da ekleyecegim...