gönderen hoparlör » 20 Oca 2008, 02:01
Müzik dinlemek benim için her zaman bir tutku olmuştur. Eski dönemlerde 83'lerde felan iyi bir kayıt stüdyosunda yazları çalışmıştım. O zamana göre çok geniş bir plak arşivi vardı, Yunanistan'dan gelen. Bir yandan da el yapımı ton kontroller ile de 3 kafalı decklerle kayıt yapardık, o zaman görmüştüm işte HPM100'leri, Hitachi ve Pioneer'ları. Gariptir Akai yoktu o dükkanda, Sony FX77 vardı ama. İlk aldığım piezo tizlerimi de HPM100 yakmıştı, tıpkı orjinallerinin yandığı gibi. O zaman Almanya'dan yalvararak getirttiğim Sharp marka radyo teyp vardı, basları yetmezdi. İşte böylece bir arkadaşımda gördüğüm kit amfi ile ve 20W sinefon hoparlör sayesinde Sleanik pasajının yerini öğrendim. Kitlerle başladım, sonra elektorları okuyarak başladım birşeyler yapmaya. Teyp mekanikleri felan derken iş artık abartıya kaçtı ve evde yasaklandı bunlar. Buna rağmen üç yollu bir çift devasa kabin yapmıştım. Şimdi bakıyorum da o zamanlar aldığım malzemeler şimdikinden kat kat kaliteli imiş. Potansiyonetrelerden komütatörlere herşey çok daha kaliteli idi. İlk defa KDV çıktığında da Selanik pasajının vitrinlerindeki yazılardan öğrenmiştim, herşeye %10 fazla vereceğimizi. O zamanlar %10'du KDV yani.
Sonra artık zaman bulamaz oldum ve bilgisayarlar hayatıma girdi. Onları programladım, yapmaya kalkmadım ama çok bilgisayar toparladım. Halen de arasıra eşe dosta yapıyorum işte.
Derken odyofil bir abim oldu ve ben HiFi derken lambalı amfilerden, Kef ve B&W markalarından haberdar oldum. 20'li yaşlarım genelde Onkyo kalitesiyle geçti, Doğubank'taki cihazlar da çok ilgimi çekmedi. JVC felan da kullandım ama bilgisayar mertliği bozmuştu bir kere.
Gene de direndim ama seslendirme üzerine birşeyler öğrendim. Gürültü çıkarmak keyifli ama çabuk bıkkınlık veren birşeydi.
Değişiklik yapmaya çalışırken olan oldu ve 20 sene önce yaptığım kolonlardan birinin bası suntaya galip geldi. Ve yaklaşık bir senedir tekrar kabin yapmaya, HiFi'den odyofilliğe doğru işe giriştim. Aslında kendim yapacağıma gidip Extreme Audio'dan taksitle birşeyler alsam daha iyi olurdu kesin ama, ne bu kadar çok şey öğrenebilirdim, ne de bu sayede yeni dostlar edinebilirdim. Ben de Bilişim Doktoru oldum bu yaz, ama Dr.'un kızıp gitmesi bende de birşeyleri kaybetmemek için mücadele etme hissini verdi ve daha fazla şey öğrenmek durumunda kaldım.
Seneler sonra bir pikabım oldu, plaklarım çalınmaya başladı. Kasetler almaya başladım yeniden. Gittigidiyor.com'dan alıp denemeler yaptım kendi çapımda, eşin dostun eski kabin, cihaz vs.lerini toplayıp uğraşıyorum işte.
Artık elimde literatür var, okuyorum, osiloskop bile edindim. Zamanım az kalıyor, onu da başarısız PCB denemeleriyle heba ettim ama artık umudum daha fazla. Bir yandan yeni hoparlör projeleri peşindeyim, bir yanda da elektronik tarafında devam ediyorum. Ölçüm yapmanın gücüne inanıyorum, 10bin dolarlık kablolara inanmıyorum. Evde lambalı tek cihazım çalışma masamdaki soft-tone aydınlatma, buzdolabı ve aspiratörde de var, tamir ettiğimden biliyorum. Ama bu yaz burada yayınlanacak bir lambalı amfi yapmaya girişebilirim.
Amacım high-end kalitesinde veya kalitesine yaklaşan bir sistem oluşturup keyifle müzik dinlemek. Sonra PIC projeleriyle buzdolabındaki sensörleri okumaya çalışabilirim.
Nice projelere diyorum.
Gökhan