gokhanos yazdı:Siz subwoofer stereo olsun dediğiniz zaman aslında biwire demiş oldunuz,ben farkına varırsınız demiştim.Geniş aralıklı amfilikatörlerde de muhabbet aynı efendim insan kulağı 20khz e kadar duyabilir fakat 100khz e kadar olan seslerin tınısını alır bunlar pazarlama teknikleri bana göre tabi.Ancak sizin kulağınız 100 hzin altındaki ses dalgasının hangi kaynaktan geldiğini anlayabiliyorsa sizin kulak insan ötesi duyuyor.Burdan George Lucas a da selamlar ne de olsa THX ona para kazandırıyor güle güle harcasın.Hi fi ci olmakla Lucas(THX ci) cı olmak arasında fark var kardeş.
gokhanos yazdı:100 hz in altındaki dalgalar o kadar yavaş olur ki faz farkını ancak ölçerek anlarsın (nasıl ölçeceksek artık) sadece titreşim şeklide olacağı için titreşimin kuvvetli olduğu taraftan geldiğini varsayarsın yani hissedersin duyamazssın kardeş.Ayrıca müzik stereo dinlenir buna katılamıyacağım.Bu sizin kaydınızla alakalı olmakla birlikte dvd-audio da olduğu gibi 5.1 kanal ya da dolby pro logic 2 müzik ile stereo yu sahneye sample ederek de dinlenebilir.1970 lerin bir ara popüler olan sistemi quadrafoni ile de dinlenebilir beğenmeyen dinlemesin tabi.
Sevgili Gökhan;
Swf nin stereo sistemde varlık şartı tartışılır. Ama önce biwire neden kullanılır bunu öğrenmelisin. Öğrenmelisin diyorum çünkü yanlış yerlerle ilişkilendiriyorsun.
İyi bir stereo dinlemediğine eminim. Emin olmamın sebebide, ölçme ile duyma ilişkisini tam hazm edememişsin.
100kHz e kadar responce amacı, oradaki frekansları duymak değildir
Bizim kulağımız radyo değil ki
Oraya kadar tekil yanıtın amacı grup gecikmesidir. Üst dalgaların salınımlarının duvara çarpma gibi tarzda etki vermemesi içindir. Tekil yanıtta, 5 Hz ye inse yeridir. Nasıl olsa, çoğul pembe gürültüde bu noktalar ezilecektir. Ezilme hiç de öyle ip gibi değildir. 2 adet kanalın birbirine olan farkında oynaklık yapacaktır. İpin ucunu kaçıran amplilere bu yüzden Class-B diyoruz.
Ayrıca insan kulağı 20kHz yi tekil olarak, dahi duymaz. Ancak 100dB fark oluşturulursa ağır baskı hissedeceğinden varlığını farkedecektir.10 yaşındaki çocukların 45 dB headroom içerisinde, duyabildiği söylentilerini duymuştum. 100 Hz altını sabit salınım olarak, bir odada dinlersek nereden geldiğini anlamak zor olacaktır. Fakat 2 kulağımız olduğunu unutmayalım; taze ses ile eskimiş ses arasında en büyük fark doppler tarzı etkilerdir. Bu farkları çok hızlı bi şekilde algılamak kulağın görevidir. Fakat insan beyni bu konuda tembel davranabilir. Şahsım adına konuşuyorum; ağırlıkla Stereo hastasıyım. Stereo, marka değildir. Stereo ticari bir ortam olmakla birlikte en doğru seslendirme biçimidir. Fakat 1000 m2 alanı stereo müzik ile dolduracağını söyleyen insanlara pek inanmam. En azından, başarıyı duymadan inanmam. Bu noktada lucas tarzında olan birçok monocu şahış, bir sürü çıkış kanalına ve hoparlörüne sahip olarak; time domain de 22 farklı noktadan ses vererek monoyu geliştirmişlerdir. Stereo nun en büyük farkı phase domain de ortak noktanın, ters noktalara sarkma yapmamasıdır. Stereo amblemini hatırlayalım. Kardeş kelimesi biraz kaba olarak algılıyorum. O yüzden "sana yapılmasını istemediğini, başkasına yapma" nasihatini hatırlatırım.
Gökhan, "duymak" sanıldığı kadar "mp3" değildir. Yani soyut değildir. 2 kulağını kullanarak herşeyi duyabilirsin tabiki uygun şartlarda. mesela uygun şartlardan örnek olarak açık havada, -45 dB headroom içerisinde 40hz...16kHz arasını rahatlıkla duyabilirsin. Evde, ağır baskı ile -25 dB lik headroom da, 30Hz...16kHz rahatlıkla duyulur. Otomobilde -25dB h.room da; 40Hz...16kHz dir. Hani 20Khz dersek onu müzik için de farketmek çok zordur. Tamamlayıcı olarak kullanılır. 20Hz yi ise stereo da duymak kolaydır. Bu cümleyi sona ekledim; hiç kimse deneyip ses sistemini bozmasın. Stereo ile multichannel.1 arasındaki farkı öğrenmelisin.Aksi takdirde seninle anlaşamam. Hiç biri kötü değildir, fakat kullanım alanları farklıdır. Stereo ise en doğru playback ortamıdır. İnsan kulağı 5+1 tane değildir
Quadro kayıtlar başarılı olamadı. sebebi pahalı olması ve stereo dan daha başarılı olması çok zordu. Bugünkü SACD kayıtlarda bu şekilde Sony firması SACD ile 4 kanal kaydı sunuyor. Peki gerekli mi? Ne kadar başarılı tartışılır.
Ben yaş itibari ile şanslıyım; Korsan cd yoktu, Mp3 yoktu, cd yazıcılar çok pahalıydı. Kayıt ortamı olarak; Compact kaset, DAT, MD vardı. Orjinal cd den, kasete kaydım bir gün sürerdi. 90lık kaset 1 gün. Şimdi ise kalitesiz mono kayıtlar 640kBit olmuş