gönderen hoparlör » 06 May 2008, 13:23
50-100 Hz nedeni genellikle üreticilerin yaptıkları bir hiledir. Aslında maalesef çoğu üründe biz hoparlörleri değil, kabinleri dinliyoruz. Tıpkı amfilerdeki devre elemanlarını dinlediğimiz gibi. Kaynak sinyalinden kulağımıza kadar ulaşan sese kadar sayısız faktör var. Hoparlör rezonans frekansında frekans eğrisini bozacak kadar büyük bir kon hareketi yapar. Bu frekansın harmoniklerini de kutu ve hava tüneli ile kullanacak şekilde ayarlarsanız, sonuçta bazı frekanslarda fazladan ses basıncı elde etmiş olursunuz, ama sesi çıkaran hoparlör değil kabindir. Ancak ara frekansları da çok aşağıda bırakmış olduğunuzdan sesin doğallığı bozulur. Tekno dinliyorsanız bu artırılmış baslar olarak hoşunuza gider, küçük bir kabinden bom bom bas alırsınız, diskonuzda mutlusunuzdur. Ama klasik müzik dinliyorsanız arada birisi durduk yerde çellonun gövdesine yumruk atmış gibi ya da davula ayak basmış gibi sesler duyarsınız. Derin baslar da yoktur, zaten bu hoparlörlerden beklememek lazım katedraldeki org tınısını.
Tek telafisi frekans eğrisini bir ekolayzır ile dengelemeye çalışmaktır ama bu da pek etkin değildir, sonuçta parametrik ekolayzır olmadan tam frekansı yakalamak zor, kısık ateşte, yani volümde biraz daha düzgün ses alırsınız.
İyi anfiden önce iyi bir hoparlör sistemi şart maalesef. Amatörce yapılmış iki-üç yollu kabinlerin bile bu "boom-box" aletlerden daha doğal ses vermesi boşuna değil, ancak bu kabinlerin de orta ve orta-bas seviyelerinde sorunları vardır. Genellikle geçiş frekansı biraz yüksek tutulursa en az sorun tizlerde yaşanıyor. İki yollularda orta ve tiz sesler idare edebilirse de bu sefer alt baslar sorun çıkarıyor.
Dolayısıyla amaca yönelik kullandıktan sonra kötü hoparlör yok denecek kadar azdır, ben uzun süre evde Sony mini setimi severek kullandım. Hoparlörler iyiyse, bundan kastım da müzik beğeninize uygun bir modelse, STK entegreli amfiniz, iyi bir besleme ve kaliteli malzeme kullanarak gayet iyi sonuçlar elde etmek mümkün.
Kolay gelsin.