Sevgili Hazar.
Öncelikle seni tebrik ederim. Kesinlikle başarılı bir iş çıkartmışsın. Ben beğendim. Mutlaka birtane istiyorum.
Değerlendirmeye gelince. Açıkçası ilk izlenimim, çok başarılı olmadığı yönünde idi. Fakat sonra farkettim, dinledikçe ses rahatladı. Kesinlikle ampli 15-20 dakika sonra kendine gelmeye başlıyor. Yani tavsiyem dinlemeye başlamadan 20 dakika önce gücü, sinyali ve kulaklığı bağlayıp bırakmak gerek, sonra kafana takıp keyfini çıkar.
Muhtemelen bu ampli yanma sürecini tamamlamamış. Kesinlikle enson dinlemede diğer lerinden daha iyi hale geldi. Yani kur, akşama kadar kendi kendine çalsın. İnan farkeder.
Ses kısmına gelelim. Kısa kelimelerle ifade etmek gerekirse. Çok dinamik, çok hızlı, çok iyi orta ses. Yani tam ingiliz tarzı. İngilizler kuralcıdır. Kurallar ne derse onu uygularlar, yorum yapmazlar. Hatları, köşelidir. İngilizler böyledir, genelde amplileride öyle olur. Ne gönderirsen onu çalar. Birileri buna, yüksek sadakat demiş. Bu bir tarz. Yani bir seçenek. Kimse buna güzel yada çirkin diyemez. Bana göre iyi, sana göre kötü olabilir. Bu bir tercih. Ben ingiliz tarzını pek sevmemekle birlikte, bir çiftde ingiliz hoparlörüm var oda ayrı. Neyi sevdiğine karar vermek için önce önündekilerin tadına bakmalı insan. Neyse gelelim bizim ampliye. Bizim ampli oldukça ingiliz çalıyor. Bir kaç çeşit kaynakla dinledikten sonra bir değişiklik yapmaya karar verdim. Lamba çıkışlı cd ile dinleyince kesinlikle şahane oldu. Benim tarzım aslında biraz akdeniz biraz amerikan karışımı olduğundan, lambalı , ingilizi biraz yumuşattı. Müzik türlerinden en iyi klasik rock parçaları çaldığını düşünüyorum. The Alan Parsons Project eye in the sky defalarca dinlendi.
Vokal ağırlıklı müzikleri zaten başarılı. Yumuşak parçalarda okadar başarılı değil. Adı üstünde işte, yumuşak, soft.
Belkide amplinin kartı üzerindeki kondansatörleri daha kaliteli ile değiştirmek iyi olacaktır. Sanırım bas birazdaha gövdeli hale gelmeli. Tabi bunu söylerken, kulağınızın içine giren kulaklıklardan bahsetmıyorum. Böyle bir kulaklıktan gerçek bir ses beklememek gerek. Unutmayın kulaklığı, kulağınızın içine soktuğunuz zaman, kendi kulağınızın, fiziksel şeklini atlamış oluyorsunuz. İyide kulaklık yokken duyduğunuz başka birşey oluyor ozaman. Yani kulağın içine giren kulaklıkları tercih etmeyin derim.
Girişte piko seviyelerinde birşeyler bağlımı acaba. Belkide olmasa daha iyi.
Sonuç olarak başarılı olduğunu düşünüyorum. Birtane bende isterim. Kutu bile tasarladım. Yuvarlak boru şeklinde şirin görünümlü. Tabi pcb si son halini alsın öyle.
Hazar kardeşime çok teşekkür ederim. Emeğine sağlık.